İKTİSAD

Okuma süres 2 dk, 19 sn
Orta yolu tutmak, itidal ile hareket etmek, tutumlu olmak, gereğinden az veya çok harcamaktan kaçınmak.

Islâmiyet, yeme, içme, giyim, kuşam, eşya kullanımı gibi her hususla aşırılıktan kaçınmayı, orta yolu tutmayı emretmiştir. Savurganlık ve cimriliği yasaklamıştır. Işlerin hayırlısı orta olanıdır.

Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Yürüyüşünde ölçülü ol; sesini kıs (bağıra bağıra konuşma)" (Lokmân, 31/19); "Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme; büsbütün açıp tutumsuz olma. Yoksa pişman olur, açıkta kalırsın" (el-isrâ, 17/29).

Iktisadın karşıtı israftır. Israf aşırı gitmek, gereğinden fazla yemek, içmek ve harcamaktır. Bu ise dinimizce yasaklanmıştır. Kur'ân-ı Kerim'de; "Saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir" (el-Isrâ, 17/27) buyurulmuştur. Tutumlu olanlar kimseye muhtaç olmazlar, rahat ve huzur içinde yaşarlar. Bir hadis-i Şerifte: "Tutumlu olan fakir olmaz" (Keşfü'l Hafâ, II, 189)

Islâmiyet insanlar arasında eşitliğe, güçsüzü korumaya özel bir önem vermiştir. Zekât ve sadaka övülen davranışlardır. toplum teşvik edilmiştir. Fakat servet ve refahın tabana yayılması esas alınmıştır. Servetin, çoğunluğun aleyhine bir azınlığın elinde toplanması yasaklanmıştır. "Servet içinizde zenginler arasında dönüp dolaşan bir devlet olmasın" (el-Haşr, 59/7) ayeti bunu ifade eder. Islâmiyet özel mülkiyeti korur ve teşvik eder. Emeğe üretim faktörleri içerisinde büyük değer verir."Gerçekten de insan ancak kendi çalıştığını elde eder" (en-Necm, 53/39) ayeti bunu ifade eder.

Peygamber efendimiz en kutsal kazancın el emeği ürünü olduğunu belirtmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 466, IV, 141). Tembellik ve başkalarının sırtından geçinmek yasaklanmıştır. Bu nedenle faiz yasak kılınmıştır (bk. el-Bakara, 2/275-279). Teşebbüse de büyük değer verilmiştir, sermaye emekle beraber değerlıdır.

Israf (savurganlık) yasağı, temel ilkelerden biridir. Ticarete önem verilmiş ve kâr haddi geniş tutulmuştur. Karaborsacılık ve haksız kazançlar yasaklanmıştır. Tüketicileri aldatacak faaliyetlerden kaçınılması istenmiş; malların üreticilerden tüketicilere en kısa yoldan ulaştırılması amaçlanmıştır (bk. Hamdi Döndüren, Islâm Hukukuna Göre Alım-Satımda Kâr Hadleri, Balıkesir 1984, s. 125-202; Günümüz Ekonomik Problemlerine Islâmî Yaklaşımlar, Istanbul 1988, s. 10 vd.; Orhan Oğuz-Ilhan Uludağ, Genel Ekonomi, Istanbul 1981, s. 39-41). Ayrıca geniş bilgi Ansiklopedinin fıkıh ile ilgili birçok maddesinde verilmiştir).
Yorum Yap